19 Eki 2010

hormon severiz


kolaların hası

en züper kola(dia). alınız, soğuk içiniz! sadece şişe tasarımına bile kurban.

gerçekten çalışıyor. kısmetiniz açılıyor yupii!

10 kişiye bu badiden alıp da hediye ederseniz en fazla on gün içinde sevdiğiniz kişi size çıkma+evlilik teklif edecektir. üstelik kaybedeceğiniz bir şey de yok. bu badi aldığınız kişiler düğünde size en az 20tl olarak dönecektir.yüzde yüz işe yarıyor. kaçırmayın derim. her cumartesi incirli pazar girişindeki ilk badici. o yea.

cenap'ıMM

serbest bir ilişkim var zat-ı alileriyle. kkıskanmayınız. seviyorum ülen :kalp: :kalp:

vermeyen

mehmet ali birand'dan sonra herkes vermeyi bıraktı. of.

t

tahtakale'de bir aksesuar mağazasında rastlanmıştır. artık iyice şeyi çıkmadı mı bu işin yahü.

kübrik

kübrik amcayla ilgili ne düşünüyorsunuz? illaki herkes en az bir filmini izlemiştir. şöyle iyi-kötü sineması üzerine, filmlerinden herhangi biri ve ya bir kaçı üzerine, psikopatlığı ya da mükemmeliyetçi yönetmenliği hakkında bir iki cümlede olsa "bıkbık"larla iletirseniz çok bahtiyar olacak jefseverbünyecik bizler. mesela tuğçanım ?

2 Eyl 2010

memory serves

"Tonight a special memory serves me
And I'll wait to find the wrong way
Tonight a special memory serves me
And I'll wait to find

It's over
It's over
Feels like, it feels like
It's over

Why is it so hard to stay away?"


duyar duymaz aşık oldum.

fizy


ayrıca yeni albümün çıkışını kutlayalım hep birlikte, tamam mı?

22 Tem 2010

dost süt


küçük sırlar adlı dizide etiler tikilerinin kahvaltıda dost süt içtiği duyumlarını aldım. eğer göz yanılması yoksa çüş!

21 Tem 2010

kelime oyunu ve hayata dair nükteler I

bülümberghete'mizin sevilen programlarından kelime oyunu'nun sunucusu ali ihsan kardeşimizin bu yarışmanın başladığı ilk günden beri istikrarla (baş ve orta parmaklarımızı birbirine kavuşturarak ani bir hareketle etrafta gezen bir sineği ya da böceği uzaklara uçurtmak için kullandığımız def etme hareketini) sol elindeki soru kartlarına sağ eliyle fışırt diye vurmak kaydıyla "görelim bakalım, şöyle de bir sorusu var" şeklindeki hareketini çok fentestik bir şekilde takip etmekteyim. amacını anlamak istiyorum. seviyoruz ailecenek. ah bide şu güzel üniversite öğrencisi kızlara fazla ipucucuk(!) vermesen ihsan!

7 Tem 2010

müzik hattı



televizyon karşısında sevdiğim grupların kliplerini beklemek eskiden en eğlendiğim aktivitelerimden biriydi. bir dolu yeni grup keşfetmekle beraber gereksiz her şarkıyı dinleyip beynime kazırdım. dream tv mtv ye göre daha yakın olmuştu bana, gerek programları gerek de haftasonu yayınları dolayısıyla. en sevdiğim programlardan biri melis baştuğ'un sunduğu "müzik hattı"ydı. eskiden saat 15.00'de yayınlanıyordu şimdi baktım da 17.00'ye alınmış. sağolsun meliscim istediğim şarkıları çalar, ben de keyifle izlerdim hafta içi her gün. kaç kez bedava bilet kazanmam da ona olan sevgimi arttırmıştı itiraf ediyorum ahah. neyse, bugün tv'yi karıştırırken bir de baktım müzik hattı. nedendir bilinmez bir kaç haftadır dream tv tekrardan şifresiz yayına geçti, arada canım sıkılınca yabancı videoları izlemek için bakıyorum. tv'den video izlemek pc'ye göre daha güzel elbette ama istediğin an istediğin şeyin çalmaması da bir o kadar can sıkıcı. ne diyorduk; müzik hattı evet. işte oturup yeni ne var ne yok bakayım bari diyerekten başladım izlemeye. ve şöyle bir sonuç listesi yaptım:

1. ne kadar gereksiz türk grubu çıkmış, klipleri izlemeye midem dayanmadı. örn: pijama, herkes kırmızı isimli grupların vasat ötesi şarkıları ve kötü klipleri.

2. ileri gideceğine daha da geriye gidiyor müzik piyasası, hiç hoş değil. bir dur denmeli bu işe, gereksiz isimlere albüm yapılmamalı. herkes grup kurup ünlü olacak diye bir kural yok ki.

3. ne varsa yine eskilerde var. bundan 4-5 sene öncesine kadar herşey daha orjinal ve daha mı güzeldi ne? melis hanım'a nerden estiyse bir baktım buz çaldı. ah, özlemişim. çalan şarkı bir cover çalışması, bkz: vurulduk

4. şu kolpa mıdır nedir ne buluyor millet bunlarda ya? neymiş çok istek almışlar herkes hayranmış da bilmem ne. solist tıfıl ve ortalama sesli, davulcu ve basscı tipsizlikten 10 sene yer, bir gitarist fena sayılmaz o da küçük kadınlarda ki çocuğa çok benziyor (adı ne bilmiyorum, üzgünüm)

5. dengesiz herifler ne ara albüm çıkarmış? şaşırdım görünce. seneler önce onlarca ep leri vardı bende dinlerdm ama tiplerini görmemişim hiç, beklediğimden iyi çıktılar fena değillermiş. her gün içeceğimmm ve sana pis piss güleceğimm yeahh

6. son olarak da melis hiç değişmemişsin. yine aynı gevezelik ve devamlı olarak "eee, ee" diye gevelemen.

15 Haz 2010

nan fasede misin sen??!

yi beni cef

gerçekten. öyle bir blog fotosu da olsun istiyorum hatta. ilgililere duyrulur.

sıtac

ulan!
bu cuma okul son buluyor ve bu cumaya kadar da benim staj dosyamı, işte sözleşmemi vs. okula teslim etmem gerekiyordu. tüm sınıf halletmişken ben ortada kaldım ey blogların blogu, blogum, canım... çok dertliyim çok. bu durumda sınıfta mı kalıyorum nölüyorum ben. ha?!!
ve unutmadan "aaa, tüh, of ya" gibi üzüntülü ifadelerle bana kandırıkçılık yapanlar hiç inandırıcı değilsiniz. ağlamak istiyorum.

hmm

selam blog!

* unutmuştum burayı geri döndüm. az önce dondurma yedikten sonra üstüne çay içtim ve şu anda mide fesatı geçirmek üzereyim. bir kaç gündür evde tek başıma olduğumdan anlatacak kimseyi bulamadım sana içimi dökeyim dedim. ölürsem internet kayıtlarımın incelenip teşhisimin koyulması da kolay olur böylece. ahah neyse geçelim burayı. bla bla bla...


* pimpirikli olmamı house a borçluyum sanırım. 3 gün içinde 30 bölüm izledim ve sonuçlarına katlanmalıyım, evet.


* daha fazla dayanamayacağım gidip ilaç arayayım evde, geleceğim bekle beni blog.


* tv den gelen ses: "mert teknede bahar'ın saçından bir tel buluyor ve hüzünleniyordu." sdfghnjmk ahahaha yaa hastayım bunlaraaa. evet house izledikten sonra evcilik oyununa geçiş yapıyorum. bunların bu saçmalamasını seyretmek insanı o kadar rahatlatıyor ki. hele kendinin salaklıkları, aman yarabbi!


* kişisel değişimlerimin incelenmesini istiyorum ey blog, yardıma ihtiyacım var :P


* öf şu kadarcık şeyi yazmak dakikalar aldı, sıkıldım. o kadar zaman geçmiş ama hiç özlememişim demek. zaten hiç bir zaman devamlı bir günlük bile tutamadım ben, maymun iştahlıyım ve mutluyum.


* midem düzeldi, ilaçlar işe yaradı.


* yarın ders çalışmak zorundayım ama istemiyorum. finallerde de aynı duyguyu hissedip bütünlemeye bıraktım tüm dersleri. şimdi de birşey değişmedi. her sene aynı şey, çözüm bulmam lazım bu tembelliğime.


* evde bir ses olmasını özlemişim.


* kaç gündür aklımda olup yapmak istediğim şeyden şu anda vazgeçtim. onun yerine başka şeyler yapacağım. eminim daha sıkıcı olacak ama olsun, böylesi daha güzel göründü şimdi gözüme.

8 Mar 2010

kanald

kanal d one love, one life mı ahahhahahaaa işte bugünlerde en hoşlaştığım şey.
bir yastık, bir el, bir şey, bir cep, bir yenge, bir gece, bir ednan, bir boktanlık, bir zımbırtı oooo baa. nananananına naını nnnaaa nananannanınına
not= kavak yelleri mi hala mı? çüş. küçük kadınlar'la falan yarışıyolar herhalde onlar da bir bölümde 458 aksiyon için.

çıkartma

geçen cuma saat 13:30 sularında taksim orta burgerking'in üst katındayız. aldık dondurmalarımızı, hemencecik yiyelim de okula yetişelim die düşünmekteyiz. o sırada 5 dk.lık durgunluğumuzu farkettiğimden duruuuun dedim, size görsel bir şölen sunacağım ve çantamdan dedemin bilmemkaç yıllık, suratımın yarısını kaplayan siyah çerçeveli gözlüğünü bir güzel yerleştirdim kulaklarıma ve burnuma. nasıl amaa, herkesler pek dalga geçip eğlenirken bir iki kare de tel kameralarına yakaladılar beni. tamda o sırada daha sonra muhabbbete dahil olacak yan masadaki arkadaşın da aynı hareketi yaptığını, çok heyecanlı ve bu heyecanını da göstermekten kaçınmayan bir arkadaşveyız sayesinde öğrendim, yuh dedi şu yan masadikler( volümü pek hararetli ve açıktı) şuna bak şuna o da çıkardı gözlüğü, dalga geçiyorlar bir de karşısındaki kıza bizi gösterdi ve güldü ve gülüyor. ne güzel. kafamı bir döndürdüm.. kemal doğulu'nun 2 boy küçüğü tiki bir arkadaşımız büyük tiki gözlükleriyle benle aşık atacakmış. tee peee rttt. karşısında da küçük doa kılıklı pilatin sarısı saçlı başka bir tiki arkadaş(sevgili oluyorlarmış) gözlüğü çıkardı ve bu sefer pilatin saçlı kıza taktı hemen ardından da bir nikon çıkıverdi ortaya şak şak şak(evet nallet olası bir de flaşlı çekiyor,bööğk). bizim heyecanlı insan durmuyor, durduramıyoruz. özentiye bak bir de makine çıkardı , çekiyor demesiyle tarihi replik geldi
-ben daha neler çıkarıcam ama...
-galata var (diyebildim ben)
sen daha birşey çıkaramazdın o makinenin objektifinden başka lakin çıkarsaydın da benim o koca poşetimden çıkacak filmlerle sabitleştirilip özenle sivriltilmiş bir adet 30+60 ebatında galata kulesi çalışmam vardı.
ahhh ahh keşke daha fazla kalabilseydik de o pilatinsarısıylale baraber rahat rahat inceleyebilseydiniz cicişler....

dört'ün devamı olmasaydı ya

yahu şu altlarda bir yerdeki yoruma katılmamak elde değil ki sana katıldığım da cok nadir görülür biliyorsun. yani sen git mis gibi üc yaz dört yaz sonra tuttu ya bunlar bi de cekinmeden "beş'i de yazacağız diğer albümde bekleyin" de. olmamış beyler olmamış. kasılmış sözler, uymayan melodiler falan. ayrıca nerde o depresif müzik? ayrıca boşvermiş bünye olmaktan her ne kadar artık tiksinip bu sıfatla anılmak istemesem de şarkıda gecmeliydi diye düşünüyorum. ne de olsa devam şarkısı değil mi ama? yani saatler fark etmez diyorsun bir boşvermiş bünye demeyi mi cok görüyorsun, of!

albümde vasat be. tek sevdiğim koca cınar oldu.

meyil adresim sensin

ya feridun düzağaç, bak kendini sevdirtmemek için daha neler yapacaksın çok merak ediyorum. daha kötüsü ne olabilir merak ediyorum skarfeysbuk diye şarkı bekliyorum. yapma bu kelime oyunu saçmalıklarını be. tükürdüğünü yalıyorsun. koca adamsın. yeniköy'e şöyle bir daha bak yeniden. aşiyan yollarında daha fazla yürümeni de istiyorum. silkelen. mütemadiyen ağlıyorum, seni özlemeye dargınım falan da olmaz. klibinde de sıçan kılıklı o kadınla, iğrenç döşlü o herifi de oynatma bir daha... bu kadar

beş

gripin'in yeni albümündeki devam şarkısı olan beş'in vasat olması. üç ve dört'ü tutmaması.
saat üç, saat dört, saat beş, farketmez nedir. sövme kısmını ünlü sövelog yesil hanıma bırakıyorum.

kadın milleti vol2

bu defa başrolümüz ismini vermek istemediğimiz bir eğitici( ??!!%&&! buna ben bile inanmadım)
sümerler diyor, sümerler bizim atalarımız. oturmamız kalkmamız, her türlü gelenek, görenek, adet hepsi hepsi hepsi sümerlerden. sümerleri iyi bilmelisiniz. hatta hatta şu gelinliğe kemer takma o bile sümerlerden. ama onlar altın kemer, daha kötü dönemlerde ise gümüş, bronz takardı ama bizde kırmızı kurdele diye saçma birşeye dönüştürdüler onu(buraya kadar tamam saçmalık, doğrudur) işte biz o kadar yozlaşmış o kadar yozlaşmışız ki her şeyimiz namus olmuş, böyle rezillik olmaz.
??%%&&&!!! her şeyimiz namus olmuş muş bu devirde hemde, işte bu işin manyaklık kısmı ahah.
halbuki bizim atalarımız olan sümerler de...
bunu diyen bunu da der, sever, yer...
bkz. halbuki avrupada...
bkz.40larda 50lerde herkes mini etek giyiyordu, süperdi...
bkz.eskiden kıyafet mi vardı, açın yakaları- böyle tasarım olmaz, dekolte lazım

maymunlar ve sümerler atası olan türk kadını güzelliği.

kadın milleti vol1

kadın milleti değil mi 99u aynı. ulen manyak mısınız, bir defolun.
bugün hastahanede kadın bir doktora düştüm. aklımda da ya kadın doktorlar hiç çekilmiyor, şimdi rapor da vermez bu bana diye geçirdim lakin hemen pozitife dönüştürdüm bu düşüncemi. yok dedim önyargılı olan benim, herkes aynı olacak değil ya. kadına şikayetlerimi söylememle he he diye beni susturması bir oldu. aç bakayım ağzını dedi ama benim hep kasıldığım şu bol AAAlı kısmı öyle bir hızlı geçtiki notubookunda batakında kendine sıra gelen doktor hanım resmen yok açma hatta kapa daha iyi diyecekti.ben de sırtımı dinlemesini bekliyorum(dinleyeceksin sırt cillop gibi) ne ne!!! hayır burnum foşur foşur, nefes alamıyorum, bademciklerim şişmiş, ateeeeeeş. antibiyotik? yok gerek yok bekle bir gün falan sonra belki.... ne yani doktor hanım aktara gideydim o zaman. okul falan, bari rapor yazsanız... bir günden birşey olmaz, her şeye de rapor istemeyin.. kırk yılda bir ciddi ciddi hastayım allahın cezası, sen oyununa devam et lanet olası. kadın milleti değil misiniz, aynısınız.

7 Şub 2010

niye ki?

gecenin bi yarısı bu blogun var olduğu nerden aklıma geldi bilmiyorum. hayat bazı şeyleri o kadar cabuk unutturuyor ki inanmayan ben bile şaşırıyorum. özellikle de "zaman acıyı hafifletemez" dediğim dönemler...