13 Kas 2009

F tipi

füniküler gibi kuğl bir toplu taşımayı beklerken iki kuğl adamın yavaş ve emin adımlarla yaklaşmaları ve benim hemen o kişilerden birini görüp az önceki f yi kaçırdığıma üzülmekten vazgeçmem sadece 20 saniyemi aldı. onlardan biri noyan utkan idi. yani şimdi bu ismi duyunca "a ovv" diye aydınlanan hatun kişiler olduğunu sanmıyorum. ahah dedim içimden hatta tutamadım azcık dışarı kaçtı. öyle birşeyki gülmeyeyim diye resmen karnım ağrıdı içimde bir iki birşey patladı. noyan bey şık bir giyimle, leptapı da elinde çok iş insanı kokusu yayıyordu ortalığa. f daha gelmiyordu ki bunlar başladılar bu f taşıtı için "şöyle gidiyor, olayı bu" diye çok bilimsel açıklamalar yapmaya. hatta geldi bu f. noyan eliyle okşar gibi vurarak f ye "can bu can" dedi. bu ne sevgi allahım dedim içimden. ben cevheri farkedemiyor muyum diye de kıllandım yani. hatta koltuk sayısının taşıtın boyutuna oranını bile tartıştılar. kulaklarım da pek sağlammış onu anladım.sonra aynı f den sonra aynı tramvaya da bindik ve onlar sultanahmet'te indiler ben yoluma devam ettim.
not: çok ukela dümbeleği ve gevelediğimi düşünen yesilaya pardon yesilcaya selam mucuk ahah.

Hiç yorum yok: