20 Kas 2009

sanatsalım, sanatsal değilsiniz ve değiller!


bu sözler bana değil sanatına pek yaraşır o çok büyük üstad kişiye ait, tuba ünsal! (bir diğer güzel insan, evvelki konumuz onur ünsal'la hiç bir alakaları yoktur, yani sanırım. karıştırmayınız)
neyse efendim geçenlerde ben bu bayan ünsal'ın bir röportajına denk geldim gazetede lakin gördüklerim o kadar dehşet veici şeylerdi ki bir an neye uğradığımı şaşırdım. konu sanattı, sanatsallıktı, sanat aşkıydı ama başrolde tuba ünsal denen ticaretin bokunu çıkarmış, bir yıllık oyuncu koçluğuyla pek çok insanın üstesinden gelebileceği işlerle, abartı ya da hiç olmayan mimikleriyle yalap yulap ağzıyla sevimli, cici mici gözükmeye çalışan bir sarı vardı. geçen hafta okan bayülgen'de suluboya filmini çektik, sanat manat diye ötüyorlardı ama ben işin bu boyutta olduğunun farkında değildim.
suluboya ya sanat o zaman. filmi merak etmiştim falan ama bu talihsiz saçmalık cümlelerden sonra filme gider miyim bilmiyorum. gelelim o devasa cümlelere;

"gülümsün karakterinin teklif edilmesinden dolayı çok mutluyum çünkü ilk defa bir yan rolde oynuyorum. bence bu güzel ve cici başrol kızı olabilir önyargısını kırmam için iyi bir fırsat"

ahah herkesin vardır böyle bir açıklaması tamam ama bu cümleye baştan kıllansam da takmamıştım fazla klişe diye. meali; -güzel ve ciciyim ama yan rolde oynayabiliyorum, sanat aşkı işte. illa başrol istmeiyorum ben kaliteli bir işte kaliteli kadro blablası babında"

"suluboya'nın yapımı sırasında maddi sıkıntı çektik. son noktada oyuncular olarak hepimiz cebimizden para koyup işi bitirdik. bir anlamda filmin yapımcısı da sayılırız."
meali; sanat aşkı işte, üstüne para verdim diyorum laaaaaaaan!

"Çok naif bir hikayesi var. Sanat ve aşkın iç içe anlatıldığı bir film. Ben Lorena diye bir sokak ressamını canlandırıyorum. Konu da Lorena’nın ona âşık 11 yaşındaki Marco’ya hayatı, sanatı ve aşkı öğretmesi. Filmi İngilizce çektik. Ben İtalyan aksanıyla İngilizce konuşmaya çalıştım. Bağımsız bir projeydi bu yüzden desteklediğim için mutluyum. Öyle işleri kendime yakın buluyorum."
meali=(ulan bu cümlelerin hepsi ayrı ayrı olay ama aslen takıldığım şudur ki) böyle işleri kendime yakın buluyorum, sanat diyorum ben diyorumm lütfennnn.

"
Bir dönem Çarkıfelek gibi popüler bir yarışmada hosteslik yaptınız. Bu bir çelişki değil mi?
Çarkıfelek döneminde iki günde diziden kazandığım paranın iki katını kazanıyordum. Tek yaptığım Türkiye’nin en başarılı komedyeninin esprilerine gülüp kutulara dokunmaktı. Üstüne para almam komik değil mi? Her neyse, o dönem paraya ihtiyacım vardı çünkü satın almam gereken tablolar vardı. Haftada maksimum iki gün çalışmak istiyordum çünkü babam hastaydı. Kısacası Çarkıfelek doğru işti. Ayrıca benim yapım bu. İçimden ne geliyorsa onu yapıyorum. Chloe Sevigny çok beğendiğim bir isimdir. O da popüler dizilerde oynar, sanatla ilgilenir, aktivist bir yanı vardır, etrafında olan bitene karşı duyarsız değildir. Tam bir mozaik. Kendimi ona benzetiyorum. Benim hayatım da mozaik gibi. Bugün “Suluboya” gibi deneysel bir filmde oynuyorum, dün Çarkıfelek’teydim yarın yine New York’a taşınabilirim ya da Arkeoloji Müzesi’nin bahçesinde kadın hakları için soyunabilirim.
"

oha lan,yuh yani. magazinden başını kaldır da önce sonra hepsi olur. yuh ya alacak tabloları varmış mazerete bak. burası bittiğim andı ve sanat denilen şeyin ne olduğunu anlayıp ağlamak ve sanat için soyunup orama burama yapıştırılan paralı hayal edip onlarla alacağım tabloları düşündüm, madonna2nın frida hayran olmasını düşündüm, her şeyi düşündüm, sanat ya, tablo bu, bağımzsız işler bunlar. evet evet, tam da bu. nokta bile koyabilirim bu beyinsiz beynime. burdayım takıldım kaldım ben.

"Yalnız kaldığınızda neler yaparsınız?
Boş zamanlarımı müzayede ve galerileri gezerek geçiriyorum. Resim ve bronz heykel koleksiyonumu oluşturmaya çalışıyorum. En beğendiğim sanatçı Haluk Akakçe. Haluk yakın arkadaşım. En son onun bir işini satın aldım"

ehehe, süpersin lan sanatçı seni, aferin geniş ufuklu manyak düşünceli sarım benim. cici kız değilsin sen pisliklere bürünmüş manyak bir sanat eserisin, gururumuzsun. bu arada gözümden kaçmadı, röportaj aralarına sanatsal bir insan olduğunu bir an bile unutmayalım diye andy warhol, chloe sevigny, aktivist, bağımsız, lanse, tablo, deneysel gibi süper oricınıl şeyler serpiştirmişsin.
özeniyorum sana.
idolümüzsünn beybi feys görünümlü mephisto şeyy! asiiiyyiiyyi!!

Hiç yorum yok: