20 Kas 2009

kitap dolusu poşet

efendim bugün acık öğretime kayıt olmak icin sabahın köründe (ki saat 11de kalktım, bir tatil günü hayatta kalkmayacağım saattir kendileri) kalkıp yollara koyulduk yol arkadaşım annemle :P neyse herşeyi aksilik olmadan hallettik. bankaya para yatırma, büronun önünde bekleme, hemen sıranın bana gelmesi falan.. sanırım 5 ya da 6 tane de kitap verdiler elime. ilk başta hafif gelen poşetin ilerleyen saatlerde bana eziyet cıkaracağını tahmin etmezdim. hayır yani bu aptal aklıma bipppppppppppp. niye tutturursun kadıköye gitmek icin? neymiş gezecekmişin de birşeyler bakacakmışın. hay lanett. hayır yani hic birşey bulamadım. her mağazaya girdim ettim ama cık. şu son zamanlarda harbiden zevkime göre birşey bulamamamdan nefret etmeye başladım. hic birşey beğenmiyorum, hepsi dandik evet. bi yerde tam ahanda bu diye beğendiğim modelin de sadece 34 bedeninin kalması nasıl bir şanstır bilemedim. 34 beden ne ya? ilkokula giderken falan o kadardım sanırım ya da değildim hahah. bi mağazada da anneme " hadi gidelim yaa bi halt yok off" diye feryat edişimi duyan tezgahtarın gelip bık bık "aa nasıl birşey beğenmezsiniz, %30 indirimde tüm ürünlerimiz size görede birşey vardır kesin" diye konuşmaya dalmasıda komikti. üff nefret ediyorum bu tezgahtarlardan da.. sana ne ya, ister alırım ister almam. duymamazlıktan geldim, cıktım. neyse sonuc itibariyle sadece boğazımızı doyurup geri döndük eve. kitap dolu poşetin sırtıma verdiği ağrı yanıma kaldı sadece. hic birininde yüzünü acıp bakmam son güne kadar zaten, daha ilk günden nefret ettim sizden! hukukmuş iktisatmış cartmış curtmuş, öperim.

Hiç yorum yok: